DİĞER
"Yazarımız, erkeklerin telli duvaklı gelin olduğu düğünlere katılıyor, kadınlarla erkeklerin birlikte yıkandıkları hamamlara gidiyor, misafirlerine kadınlarını ikram eden yerlilerin köylerine uğruyor, ‘vahşi dünya’ya yerleşip orada harem hayatı yaşayan beyaz erkeklerle karşılaşıyor, Japonya’da geyşaların arasında kalıyor, geleneksel ve coşkulu bir tür orji olan ‘kanana ayini’ni izliyor..."
"Bir Zamanlar Anadolu'daki muhtar sahnesi her şeyin, filmin, hikâyenin, kurgunun, Komiser Naci’nin zanlıyı bu sefer gerçekten sorgulamasının, Savcı’nın kasıntılı devlet adamıyken Muhtarın köyüne sığınmasıyla dert dinleyen devlet görevlisi haline dönmesinin, Muhtar’ın siyasi emelleri için kulis çalışmalarının, Doktor’un zanlıyı kollamasının, Cemile gibi bir güzelliğin o köyde sıkışıp, orada yitecek olmasının ve bunlar gibi neredeyse filmde geçen her şeyin ortasında... Yani tam Anadolu’nun ortasında geçiyor bu sahne.
Türkiye'de hukuk namına kırıntılardan başka bir şey kalmadığından, hukuka duyulan güven giderek azaldı. Bu erozyonla doğru orantılı olarak kendi adaletini sağlama eğilimi de güçlendi
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık